Türkiye, veremle mücadelede önemli adımlar atmaya devam ediyor. Dünya genelinde en fazla can kaybına sebep olan bulaşıcı hastalık olan verem, Türkiye'de de ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye Verem Savaş Raporu'na göre, 2020 yılında 8 bin 925 vaka tespit edilmiş durumda. Bu rakamın azalması, ülkemizin veremle mücadeledeki başarısını gösteriyor. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası kapsamında yapılan kampanyalarla hastalık hakkında toplum bilinçlendiriliyor. Verem, akciğerlerin yanı sıra diğer organlarda da hastalık yapabiliyor. Halsizlik, kilo kaybı, ateş gibi belirtiler verem hastalığının habercisi olabilir. Öksürük, balgam, göğüs ağrısı gibi belirtiler ise akciğer vereminin belirtileri arasında yer alıyor. Türkiye'de verem savaşı dispanserleri aracılığıyla hızlı tanı ve tedavi süreci uygulanıyor. Tüberküloz, özellikle risk grubundaki bireylerde daha sık görülüyor. Bunlar arasında bebekler, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklığı zayıf bireyler yer alıyor. Veremle temas eden kişilere koruyucu tedavi uygulanması da önem taşıyor. Verem, damlacık yoluyla bulaşabilen bir hastalık olduğu için hijyen kurallarına dikkat etmek ve maske kullanmak önemli bir korunma yöntemi olabilir. Tedavi sürecinde düzenli ilaç kullanımı ve tedaviye uyum da hastalığın kontrol altına alınmasında önemli rol oynuyor.

留言